İSKİ’nin tüm uyarılarına rağmen TOKİ barajın dibinde inşaata başladı, İmamoğlu Silivri’den seslendi: “Yokluğumu fırsat bilip suyumuzu kurutuyorlar”
Haksız ve hukuksuz bir şekilde gözaltına alınıp tutuklanan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu, Silivri’den Kanal İstanbul uyarısı yaptı.
Kanal İstanbul projesi kapsamında Avrupa Yakası’nın hayati su kaynaklarından biri olan Sazlıdere Barajı çevresinde başlatılan konut inşaatlarına dikkat çeken İmamoğlu, “Yokluğumu fırsat bilip suyumuzu kurutuyorlar” dedi.
SAZLIDERE HAVZASINDA MEVZUATA AYKIRI 24 BİN KONUTLUK PROJE BAŞLATILDI
İstanbul’un en önemli içme suyu kaynaklarından biri olan Sazlıdere Barajı, ciddi bir tehdit altında. TOKİ tarafından barajın mutlak koruma alanı sınırları içerisinde 24 bin konutluk dev bir inşaat başlatıldığı ortaya çıktı. İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ), projenin hem havza mevzuatına aykırı hem de ruhsatsız olduğunu belirterek ilgili kamu kurumlarını yazılı olarak uyardı. Ancak tüm uyarılara rağmen dozerler suyun dibine kadar ilerledi, çalışmalar hız kesmeden sürdürüldü.
DOZERLER KORUMA ALANINDA, PLAN İZİNSİZ HAZIRLANDI
İSKİ Havza Koruma Ekipleri’nin 14 Mart 2025’te yerinde tespit ettiği inşaat faaliyeti, Yenişehir Rezerv Yapı Alanı sınırlarında, Arnavutköy ilçesine bağlı Sazlıbosna ve Hacımaşlı mahallelerinde yürütülüyor. Barajın mutlak ve kısa mesafeli koruma alanlarını kapsayan bölgede yapılaşma mevzuat gereği kesin şekilde yasakken, TOKİ bu sınırları yok sayarak sahaya indi. Üstelik imar planları, mevzuata aykırı biçimde İSKİ görüşü alınmadan hazırlandı ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Arnavutköy Belediyesi tarafından onaylandı.
NÜFUS AŞIMI, RUHSAT YOK, MAHKEME SÜRÜYOR
Planlarda 820 hektarlık alana yalnızca 9.700 kişilik nüfus izni olması gerekirken, TOKİ’nin projesi bu sınırı aşarak 118 bin kişilik yerleşim öngörüyor. Ayrıca plan notlarındaki yapılaşma oranları da mevzuatın çok üzerinde. Bu nedenle projeye hem itirazlar yapıldı hem de yargı süreci başlatıldı. Tüm bunlara rağmen TOKİ, hiçbir yapı ruhsatı olmadan inşaata devam ediyor. Kaçak yapı olarak tespit edilmesi gereken bu konutlar için yıkım süreci de işletilmiyor.
İSKİ: “SU HAVZASINA YAPILAŞMA DERHAL DURMALI”
İSKİ, resmi yazılarla Çevre Şehircilik Bakanlığı’nı ve Arnavutköy Belediyesi’ni defalarca uyardı. Planların derhal mevzuata uygun hale getirilmesini ve bu sağlanana kadar yapılaşmaya izin verilmemesini istedi. Ancak hiçbir uyarı dikkate alınmadı.
İMAMOĞLU’NDAN KANAL İSTANBUL VE SU HAVZASI UYARISI
Haksız ve hukuksuz şekilde tutuklanan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu, Silivri’den yaptığı açıklamada Sazlıdere Barajı çevresindeki bu projeyi sert sözlerle eleştirdi. “Yokluğumu fırsat bilip suyumuzu kurutuyorlar” diyen İmamoğlu, TOKİ’nin suyun dibine kadar dozerlerle ilerlediğini söyledi.
“CUMHURBAŞKANLIĞI KARARIYLA BARAJIN STATÜSÜ SIFIRLANDI”
İmamoğlu, Sazlıdere Barajı’nın içme suyu statüsünün Cumhurbaşkanlığı kararıyla %100’den %0’a indirildiğini, bu kararın İSKİ’den dahi gizlendiğini açıkladı. Bunun kamuoyundan da saklandığını belirten İmamoğlu, projenin sadece çevreye değil aynı zamanda hukuka ve demokrasiye de darbe olduğunu söyledi.
“ÇEVREYİ DE, HUKUKU DA, DEMOKRASİYİ DE TALAN EDİYORLAR”
İmamoğlu tepkisini şu sözlerle dile getirdi:
“Aziz milletim, sizden istirhamımdır. Lütfen bunları görün ve paylaşın.
Yokluğumu fırsat bilip ‘Kanal İstanbul’ denen rant ve talan projesi uğruna Avrupa Yakası’nın en önemli su kaynaklarından biri olan Sazlıdere Barajı’nın etrafında 24 bin konutun inşaatını başlattılar.
Bu kez alelacele TOKİ’yi devreye almışlar. Dozer ve iş makinelerini mutlak koruma alanının içine, suyun dibine kadar sokmuşlar.
İBB’nin ve İSKİ’nin resmi uyarılarını dikkate almadıkları gibi, Cumhurbaşkanlığı kararıyla Sazlıdere Barajı’nın içme suyu kullanım oranını %100’den %0’a indirmişler. Bunu hiç utanmadan kamuoyundan saklayıp, İSKİ’ye bile bildirmemişler.
Şunu herkes anlasın ki, bizim gözbebeğimiz İstanbulumuz’da feda edilecek bir tek damla su kaynağımız yok. Bu haksız, hukuksuz ve fırsatçı yaklaşımla mücadeleyi asla bırakmayacağız.
Sizin iklim değişikliği ve çevre koruma konusunda zerre kadar samimiyetiniz olsaydı, İstanbul’un su kaynaklarına böylesine saldırmazdınız.
Hukuka, ekonomiye, demokrasiye verdiğiniz zararın yanına çevreye, İstanbul’un su kaynaklarına verdiğiniz zararı ekliyorsunuz. Tüm dünyanın cebelleştiği, yeni yol ve yöntemler aradığı iklim krizine bir kriz de siz ekliyorsunuz.
Hemen vazgeçin bu rant ve talan projesinden. Millet sizi zaten gönderecek. Bari gitmeden toprağa, suya, havaya daha fazla zarar vermeyin.”