Soru önergesinin gerekçesinde hava kirliliğinin hem doğada hem insanlarda yarattığı tahribata değinen CHP Hatay Milletvekili Nermin Yıldırım Kara, “Hava kirliliği, atmosferde bulunan zararlı maddelerin veya kirleticilerin, belirli bir bölgede veya genel olarak atmosferin bütününde, normal düzeylerin üzerinde birikmesi ve sonrasında yayılması halidir. Hava kirliliği, insan sağlığı ve ekosistemler üzerinde olumsuz etkilere yol açar.Partikül maddeler, fosil yakıtların yanması, endüstriyel gazlar, VOC'ler (Uçucu Organik Bileşikler), yakıt buharları, kurşun ve civa gibi ağır metaller insan sağlığına zarar verebilir. Hava kirliliği, özellikle solunum yolu hastalıkları, kanser gibi çeşitli sağlık sorunlarına yol açabilir. Ayrıca bitki örtüsü, su kaynakları ve ekosistemler üzerinde olumsuz etkileri vardır. Bu nedenle hava kirliliğini kontrol altına almak ve azaltmak için çevresel düzenlemeler, temiz enerji kullanımı, enerji verimliliği önlemleri ve endüstriyel atık yönetimi gibi tedbirler alınmalıdır. Ülkemizde hava kirliliğine bağlı olarak artan hastalıkların başında KOAH (Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı), astım, akciğer kanseri, üst solunum yolları gibi bir çok hastalık gelmektedir.” dedi.
BU VERİLERİ BİLMEK HEPİMİZİN HAKKI
Üst solunum yolu hastalıklarıyla ilgili verileri Hataylı yurttaşların ve tüm kamuoyunun bilmesi gerektiğini vurgulayan Hatay Milletvekili, “21 yıllık AKP iktidarları sonucunda Hatay kirletici tesisler tarafından kuşatılmış durumda. İskenderun Körfezi’nin geldiği nokta gerçekten endişe verici. Sahilimizi, içme suyu rezervlerimizi, birçok endemik bitki ve koruma statüsünde bulunan hayvan türlerini yitirmek üzereyiz. Yine Sarıseki’de, Payas’ta ve Hatay’ın dört bir köşesinde ormanlarımız katlediliyor, karbon yutak alanlarımızı yitiriyoruz. Yeni afetlere sebep olunuyor. En başta da yurttaşlarımızın sağlığı etkileniyor. Yani, iktidarın politik ve ekonomik tercihleri Hataylı yurttaşlarımıza kronik ve ölümcül hastalıklar olarak dönüyor. Depremden sağ kurtulanlar uzun vadede başka hastalıklar ile baş başa kalacak. Sağlık ve Çevre Birliği’nin 2022 yılında yayınladığı araştırma neticesinde, İskenderun Körfezi’nde bulunan ve ithal taş kömürü yakan termik santral dolayısıyla 2030 yılına kadar erken ölüm sayısı 6481 olarak tahmin ediliyor. Tüm bu etkinin üzerine yönetmeliğe uymayan enkaz kaldırma çalışmaları sonucu ortaya çıkan asbesti de katmak gerek. Şimdi Sağlık Bakanı’ndan yıl yıl verileri öğrenmek istiyoruz ki gerçeği görelim. En azından durumun ciddiyetini tüm kamuoyu öğrenir. Ayrıca bu verileri bilmek hepimizin hakkı.” dedi.
Nermin Yıldırım Kara’nın Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’ya yönelttiği sorular şu şekilde:
1. Türkiye’de son 5 yıldaki kamu hastanelerinde, yılları ayrı ayrı belirtilmek suretiyle KOAH teşhisi koyulan hasta sayısı kaçtır? Bu hastaların cinsiyet dağılımı nedir?
2. Son 5 yılda, Hatay’daki kamu hastanelerinde, yılları ayrı ayrı belirtilmek suretiyle KOAH teşhisi koyulan hasta sayısı kaçtır? Bu hastaların cinsiyet dağılımı nedir?
3. Son 5 yılda, Türkiye’de yılları ayrı ayrı belirtilmek suretiyle kamu hastanelerinde akciğer kanseri teşhisi koyulan hasta sayısı kaçtır? Bu hastaların cinsiyet dağılımı nedir?
4. Son 5 yılda, Hatay’daki kamu hastanelerinde, yılları ayrı ayrı belirtilmek suretiyle akciğer kanseri teşhisi koyulan hasta sayısı kaçtır? Bu hastaların cinsiyet dağılımı nedir?
5. Türkiye’de son 5 yıldaki kamu hastanelerinde, yılları ayrı ayrı belirtilmek suretiyle astım teşhisi koyulan hasta sayısı kaçtır? Bu hastaların cinsiyet dağılımı nedir?
6. Son 5 yılda, Hatay’daki kamu hastanelerinde, yılları ayrı ayrı belirtilmek suretiyle astım teşhisi koyulan hasta sayısı kaçtır? Bu hastaların cinsiyet dağılımı nedir?
7. Türkiye’de son 5 yıldaki kamu hastanelerinde, yılları ayrı ayrı belirtilmek suretiyle üst solunum yolu enfeksiyonu teşhisi koyulan hasta sayısı kaçtır? Bu hastaların cinsiyet dağılımı nedir?
8. Son 5 yılda, Hatay’daki kamu hastanelerinde, yılları ayrı ayrı belirtilmek suretiyle üst solunum yolu teşhisi koyulan hasta sayısı kaçtır? Bu hastaların cinsiyet dağılımı nedir?